LAZER YAZICILAR AKCİĞERLERE ZARAR VERİYOR
Son senelerde kozmetiklerden bina yapı malzemelerine kadar akla gelen gelmeyen birçok ürünün imâlâtında nano-teknoloji kullanılıyor ama bu yeni teknolojinin emniyeti hakkında ciddi şüpheler var. Bir metrenin milyarda biri olan ve 100 nanometreden daha küçük olan bu zerreciklerin solunum havasıyla akciğerlere ulaşması ve bunun da hem akciğerlerde hem kalpte bir takım zararlara yol açması mümkün olabilir. Harvard’ lı araştırmacılar, 11 çok kullanılan lazer yazıcının işlem sırasında “nanopartikül” yayıp yaymadıklarını ve bunların muhtemel zararlarını incelediler. Önce bu aletlerin ne kadar nanopartikül yaydıkları araştırıldı, sonuç çok şaşırtıcı idi. Bazı yazılardan, havası çok kirli otoyollarla kıyaslanacak miktarda nanopartikül yayıldığı belirlendi. Daha sonra üç çeşit hücre, yazıcıdan yayılan partiküllere 0.5-100 mikrogram/mililitre dozlarında maruz bırakıldı. Bu hücreler, küçük hava yolları epitel hücreleri, makrofajlar (THP-1) ve lenfoblastlar (TK6) idi. Bu nanopartiküllerin hücrelerin membranlarında ciddi hasar oluşturdukları, reaktif oksijen türlerinin ve pro-enflamatuar sitokinlerin arttığı tespit edildi. Ayrıca istatistiki bakımdan anlamlı olmamakla beraber metilasyon paternlerinde de farklılıklar olduğu görüldü. Nanopartiküller akciğerlere zarar veriyor Bu sonuçlar, lazer yazıcılardan havaya karışan nanopartiküllerin akciğer hücrelerine zarar verebileceklerini ve epigenetik modifikasyonların akciğer hastalıklarına yol açabileceklerini ortaya koyuyor. Uzmanlar bu araştırmanın, lazer yazıcıların kullanılmasının bırakılmasını değil yazılım sırasında havaya karışan nanopartiküllere daha az maruz kalmaya itina edilmesi gerektiğini gösterdiğini söylüyorlar. Bunun içinde lazer yazıcıların iyi havalanan mekânlarda kullanılmasını ve uzun süreli işlemlerde orada bulunmaktan kaçınılması tavsiye ediliyor. Lazer yazıcı üreticilerinin de havaya daha az nanopartikül karışmasını sağlayacak donanımlar üzerinde çalışmaları gerektiği de vurgulanıyor. Nanoteknolojinin fayda ve riskleri belli değil Harvard’ daki merkez çeşitli endüstri dallarında kullanılan nanopartiküllerin muhtemel risk ve faydalarını, bunların vücut ve çevre ile ilişkilerini araştırıyor ve her geçen gün gelişmekte olan nanoteknoloji endüstrisinin gerekli tedbirleri almasını sağlamaya çalışıyor. Merkezin müdürü olan aerosol fizik uzmanı P. Demokritou “Bu kadar çok üründe nanopartiküller kullanıldığına göre bunların halk sağlığı bakımından da değerlendirilmesi şart” diyor: “Bu nanopartiküllerin kullanım sırasında havaya ne ölçüde saçıldıkları ve bunların çevreye olan muhtemel zararları hakkında elimizde yeterli veri bulunmuyor”. Gelelim neticeye Modern teknolojinin sağladığı kolaylıklardan ve nimetlerinden istifade ediyorsak bunun zararlarını kabul etmek zorundayız ama teknolojiye teslim olmamız da gerekmiyor
Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta